Türkiye ve dünyadan onlarca alim ve yazarı bir araya getiren 3. Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri 2 Mart Cuma günü kapılarını açıyor.
Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri, ülke tanıtımına, ortak miras vurgusuna, tarih ve medeniyet araştırmalarına katkı sağlayacak adımlar atmakta. Osmanlı coğrafyasının merkezinde olan ve her geçen yıl İslam dünyasında merkez olmaya doğru ilerleyen ülkemiz, aynı zamanda el yazma eserler ve Arapça kaynaklar açısından da çok önemli ve bir varis. Günümüzde Beyrut, Bağdat, Kahire ve diğer kültür merkezlerinde basılan klasik eserlerin yazarlarının önemli bir kısmı Anadolu ve Osmanlı coğrafyasının âlimleri. Etkinliğimiz, ülkemizin bu yönünün daha fazla ortaya çıkmasına katkı
sağlayacaktır.
Nitekim önceki yıllarda Türkiye’den katılan kamu ve diğer Arapça yayın yapan yayınevleri yeni eserlerle fuara katıldılar. Arap dünyasından gelen 50 civarında yayınevi ile yayıncılarımızın irtibat kurmuş olması da bunun göstergesidir. Son birkaç yılda uluslararası, kültürel etkinlikler açısından Arap dünyası ile yapılan ortak faaliyetler bu tür irtibatların devamı ve neticesidir. Fuarımıza her geçen yıl bizzat başvuran Arap dünyasından yayıncıların olması bir diğer sonuçtur.
Türkiye ve İstanbul’un geç fark edilmiş bir yönünü temsil ediyor.
Arapça Kitap ve Kültür Günleri, İslam dünyasında ve dünyada yıldızı gittikçe parlayan, önemini artıran Türkiye ve İstanbul’un geç fark edilmiş bir yönünü temsil ediyor. İlk iki yılda gerçekleştirdiğimiz çok büyük ilgiyle karşılanan fuar, hem ziyaretçi sayısı, hem de yayınevlerinin okurun ilgisinden duyduğu memnuniyet açısından başarıya ulaşacak bir yöntem ve adım olduğunu göstermiştir.
Bu etkinlik, sadece yayıncıların kitaplarını sergileyip okura ulaştırdıkları bir vitrin yahut pazar değildir. Hem uluslararası ilişki açısından, İslam dünyasında çok yönlü irtibat ve hedefler için de önemlidir. Ayrıca hâlihazırda Türkiye’de Arapça eserlerle doğrudan alakası bulunan akademisyen, öğrenci, araştırma merkezleri (İSAM, İLAM, İLEM, SETA) ve okur kitlesi bazı Arap ülkelerinin toplam nüfusuna denktir. Bu da Türkiye’nin bu konuda yeni ve taze bir pazar ve pazarcı olarak değerini artırmaktadır. Son yıllarda ülkemizin uluslararası fuarlara katılması, İstanbul’a yönelik ilginin sürekli artıyor olması da bir diğer sebeptir.
Gün geçtikçe değeri yükselen ülkemizin yayıncılık ve kültürel alanda daha fazla ortaklıklar oluşturmasını sağlamak, savaştan kaçıp ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimizin ülkemize uyum göstermesini, kendilerini ifade etmelerine imkân sunmak, Türkiye’de artmakta olan Arapça yayıncılığı desteklemek, Arap yayıncılar ile ülkemizdeki yayıncılar arasında uzun vadeli çalışma imkânları oluşturmak, ortak faaliyet ve çalışmalar yürütmek, yıllar içinde bir kültür şenliğine dönüşen Arapça kitap fuarlarının (Kahire, Cezayir, Şarika, Beyrut, Fas fuarları gibi…) bir ayağının da İstanbul’a taşınmasını sağlamak, Arap dünyasında Türkiye’ye karşı artan ilginin bu tür faaliyetlerle daha sağlıklı bir zeminde yükselmesini sağlamak ve el yazma kütüphanelerimizde mevcut olan biribirinden kıymetli on binlerce Arapça eserin, insan düştüğü yerden ayağa kalkar hükmünce, yayınlanmasına imkân sağlamak, araştırmacıları teşvik etmek istiyoruz.
Ülkemizde ilahiyat, imam hatip, klasik usul Arapça eğitimi gören kitlenin faaliyet alanına uygun, ufuk açıcı bir faaliyet yürütmek hedefindeyiz. Ayrıca farklı ülkelerden ilim adamlarını ülkemizde, tarihi ve kültürel boyutu olan bir faaliyetle bir araya getirmekle bilgi alışverişi sağlayarak, ümmet bilincine katkıda bulunmak, sayıları hızla artan İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri kütüphanelerini zenginleştirmek, ilmi eserleri, ilme hizmet eden araştırmacı ve yayıncıları, ecdadın ilme hizmet için tesis ettiği medreselerde buluşturmak ve Arapça el yazma eserler açısından oldukça önemli bir merkez olan Türkiye ve İstanbul’a araştırmacı ve yayıncıların ilgisini artırmak, öteden beri klasik eserlerdeki koleksiyonu ile ilk başvurulan kütüphane olan Süleymaniye Kütüphanesi’ne; hedef kitleyi bilinçli ve ortak çalışmalarla yönlendirmek istiyoruz.